Duygusal Zeka
empati, pozitif dusunce, iq, eq konusulur durur, gecenlerde izledigim benzer konulu ama iyi yonetilmis bir seminere deginmeden gecemeyecegim. ne de olsa bilgi paylastikca artar.
efendim, bilindigi uzere, iq'un ne olursa olsun, eq (duygusal zeka) olmadi mi bos! hayatta basarili ve mutlu olmayi unut! bu duygusal zekaya sahip insanlar zaten toplum icinde hemen goze carparlar, yesil tenleri ve antenleriyle degil de su ortak ozellikleriyle:
- Kendilerini tanırlar
- Duygularini kontrol edebilirler (Kizginlik, korku, uzuntu, cosku)
- Empati gosterebilirler
- Kendi beden dilini kontrol edebilirler ve baskalarinin beden dillerine duyarlidirlar
- Hayata karsi olumlu bakis acisina sahiptirler
- Insan iliskileri kuvvetlidir.
simdi kimi "tam da beni anlattin", kimi de "yapma ya bu kadar zor muymus" diyor olabilir. lutfen ne panik olalim, ne de biliyoruz bu hikayeleri deyip okumayi biraklim.onun yerine biraz maddeleri acalim.
- Kendilerini tanırlar: Elbet herkes kendini tanir, misal: "Ben kendimi bilmez miyim, ne zaman alisverise ciksam mutlaka bir suru gereksiz sey alirim!" Durumu tespit etmis arkadas, gel gor ki eger bu alisverislerin sonunda kredi karti batagina suruklenmekten kendini kurtaramiyorsa, gecmis olsun, nerede kaldi bu duygusalin zekasi? Baska bir misal, bir isiniz hallolmadi, neden: "E tabii X sahsi elini bu kadar ağiır alirsa, zaten bu sehirin trafiginde, hem de havalar bunca sicak, ustelik zaten bu devlet daireleri..." uzar gider liste, ne de olsa suclu coktur. Hatta herkes ve hersey suclu olabilir. Amma velakin siz isaret parmaginizi sallayaraktan bir bir ifsa ederken tum bu suckukari diger uc parmaginiz "sizi" gostermektedir. Kisacasi "Onun yuzunden" demenin bir faydasi yoktur, igneyi kendinize batirmanin ise cok.
Ozlu soz: "Her yagmurlu hava beni mutsuz ederdi, ta ki mutlu insanlarin da uzerine yagmur yagdigini gorene kadar"
Is yerinde mutsuz iseniz, donup bir bakin ayni mudur ve ekiple calisan mutlu ve basarili insanlar var mi? Varsa neden onlardan biri olmayasiniz, yoksa neden onlarin ilki olmayasiniz veya orada hala ne isiniz var!?
insan cevresini degistirmeyi ancak kendini degistirerek basarabilir, bunda basarili/mutlu olmak icinse kendisini ve ne istedigini iyi bilmesi gerekir. Yunus Emre'nin iki misra'da ozetledigi
"ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
sen kendini bilmezsin, ya bu nice okumaktir "
- Duygularini kontrol edebilirler (Kizginlik, korku, uzuntu, cosku): Bir hikaye ile devam edelim: "Vakti zamaninda bir adamin tum hayatini kazandigi iki ati varmis. Bir gun bu atlar kacinca herkes adama "vah vah butun gelir kaynagin kacti gitti, ne olacak senin halin, ac kaldin, acikta kaldin?" deyince, adam: "belki" demis sadece. bir sure sonra bakmislar iki at geri donmus yanlarinda iki de vahsi at, bu sefer herkes "ya ise bak hic atin kalmaisken simdi dort atin oldu, ne sansli adamsin" demis, adam yine sadece "belki" demis. bu atlarin bakimiyla ugrasirken adamin genc oglu vahsi attan dusup bacagini kirmis, herkes: "bak ugursuzluga, cocugun bacagina sebep oldu su vahsi atlar!", adam: "belki"aradan az bir sure gectikten sonra ulke savasa girer ve koyun butun genc erkekleri savasa alinir, herkes: "ya sansa bak, bizim ogullarimiz savasta seninki evde yatiyor.", adam: "belki" Bizim kulturumuzde bu "belki"nin karsiligi "hayirlisi"dir veya "her iste bir hayir var" ifadesi. Demek ki olaylar karsisinda asiri ofke, uzuntu, kaygi, cosku duymadan once dusunmeli duygularimiz kontrol etmeliyiz. bu hikayedeki gidisat her ne kadar dis faktorlere bagli gibi gozukse de duygularimizi kontrol altina alip dogru davranislar sergileyerek iyi/istenilen sonucu almak mumkun.
Ne demis Aristo: "Herkes kizabilir, bu kolaydir. Ancak dogru insana, dogru zamanda, dogru nedenle, dogru olcude, dogru sekilde kizmak, iste bu kolay degildir."
Iyi demis, guzel demis de peki nasil? Olumsuz bir duygu yasadigimizda uc cesit tepki de bulunabiliriz:
1- Inaktif davranis: Duygumuzu bastirabilir, hicbir sey omamis gibi davranabilirz. Bu hem zordur, hem de kisiyi yipratir, ki bu yipranma zamanla ciddi sorunlara yol acabilir.
2- Reaktif davranis: Duygumuzun kontroluna girebiliriz. Ofkeliysek yumruklarimizla bir sonuca varabilecegimiz yanilgisina dusmek gibi. bir diger ornek onemli bir toplantisi icin erkenden evden cikan kisinin trafikte kizdigi birinin pesine takilip sehrin bir ucundan diger ucuna gitmesi, tabii dogal olarak toplantiyi kacirmasi gibi. bu yasanmis bir ornektir.
3- Proaktif davranis: Duygumuzu kontrol edebiliriz. Hah iste duygusal zeka burada devreye giriyor. Ingilizcesi "assertive", turkce karsiligi "kendine hissettiren", fiil olarak "assert: (emin bir sekilde) ileri surmek, one surmek", "assert oneself: kendini gostermek, otoritesini kabul ettirmek". Iste duygulariniza zekaninizin otoritesini kabul ettirdiginizde adi duygusal zeka oluyor.
yine yasanan bir ornek: "park yerinin girisinde duran arabanin bir seyi bekledigi dusunerek parka giren ve arabasini park eden bayan daha arabadan inmeden camina siddetle vurulur, saclari ok ok olmus baska bir bayan agzina geleni soyleyerek insin de agzinin payini vereyim diye beklemektedir. Cami aralayinca anlar ki karsindaki park girisinde duran arabanin sahibidir ve aslinda durmakta degil, parka girmektedir, bu nedenle sirasinin ihlal edildigini dusunup hakkini ezdirmeye hic niyetli degildir. hatta karsisindakine "kustah, terbiyesiz vs." gibi agir ithamlari da fazlasiyla layik gormektedir, ne de olsa bir magdur. bu durumda herkes bir karsi savunma refleksi ile harekete meyillidir, ancak bu durum suphesiz tartismanin buyumesi, alisverisin gecikmesi gibi hedeften saptiran bir duruma yol acar.bunu yerine duygusal zekasini kullanan bayan "ozur dilerim" diye baslayarak, once karsindakini teskin eder ve sonra davranisinin sebebini aciklar. bunun uzerine kendisini magdur zanneden ve saldiriya gecmis durumundaki kisi "ben de biraz ileri gittim galiba..." der ve artik oratda iki galip vardir, ve alisverislerine sukunetle devam edebilirler. hatta bu iki bayan market icinde rastlastikca gulumseyerek birbilerini selamlarlar, iste empati atmosferinde huzur dolu bir market alisverisi.
Duygusal zekasi yuksek insan, proaktif insandir ve
KONTROL EDER: kendisini, insan iliskilerini ve cevresini kontrol eder
YARATICIDIR: Alternatif yaratir
BILGIYE ACIKTIR.
- EMPATI gosterebilirler, yani:
- Kendimizi karsimizdaki kisinin yerine koyabilmek
- Olaylara onun baktigi acidan bakabilmek
- Boylece onun duygu ve dusuncelerini anlayabilmektir
Peki empati ne degildir?
- Karsimizdaki kisinin duygu ve dusuncelerini kosulsuz olarak kabul etmek degildir
- Empati, iyi insan olmakla karistirilmamali
- Sempati ile karistirilmamali
Neden onemli?
„en uzak mesafe ne Afrika’dir ne Cin, ne Hindistan,
ne seyyareler ne de yildizlar geceleri isildayan…
en uzak mesafe iki kafa arasindaki mesafedir
birbirini anlamayan
Can Yucel“
Dusuncenin kadere evrimen dair bir dortluk:
„dusuncelerine dikkat et DAVRANISIN olur,
davranislarina dikkat et ALISKANLIGIN olur,
aliskanliklarina dikkat et KARAKTERIN olur,
karakterine dikkat et KADERIN olur.“
Bir de seminerde bir egzersiz olarak kullanilan ama icerigine deyenilmeyen bir alinti, hosuma gitti diye buraya da ekledim:
"May be God wants us to meet a few wrong people before meeting the right one, so that when we finally meet the person, we will know how to be greatful."
Devamını okumak için...