dort duvar, bir dam
firtinali bir gecnin sonrasinda aydinlik, ferah bir cuma sabahina uyanmanin tadi bir baska oluyor. saganagin geride biraktigi her dokunusundan fiskiran bahar kokulari ve beklenmedik bir huzur. boyle guzel bir gunun baslangicinda temiz havayi cigerlerinize cektiginiz surenin sinirsiz olmasini istersiniz. evden cikip arabanizla is yerine gelip, park yerinden buronuza kadar olan iki dakikalik yuruyusten daha uzun bir sure acik havada olmayi temenni eder insan. doganin icinde doga ile birlikte solumayi ve hayata tutunmayi, dogayi temasa ederek hayatin gercek anlamini ozumsemek yasam gayem ve hayat seklim olsun diye bir dilek tuttum. bu sabah hayatim geri kalaninda dogayi ve dunyayi ve onun uzerindeki insanlari, onlarin dusunme sekillerini, duygularini tanimak ve bunu yapabilmek icin hep seyahat halinde olmayi diledim. bu sabah bir dilek tuttum, gokyuzune ufledim.
ofis binasinin icine girince havadki insan ruhunu acan o guzel tilsim bir anda kayboluverdigini, gunlerdir dort duvar arasina sikismis ve keyfi kacmis obez molekullerin butun binayi doldurdugunu gorursunuz. onlari ite ite yerinize gitmeye calisirken zaten butun enerjinizi emerler. oysa ben dort duvarin guzel ve ozel oldugunu dusunen mahremiyetin savnucusu ve koruyucusu, kendine ait ozel atmosferin bekcisi oldugunu dusunmustum. belki bu sadece insanin evi icin dogru olabilecek bir gercek, sunu da untumamamli her havada evdeki pencere ve kapilari acip, icerideki havayi disariya kislayan, yeni temiz bir ruhu iceri davet eden biri oldugum icin ev ile ofis arasinda buyuk fark oldugu da bir gercek. simdi yerimde oturmus aslinda ucundan tutverdigim ama dunyayi yerinden oynatabilecek momente sahip olmayan siradanlasmis ama zamanimi ve omru kemiren sevgili isime odaklanmak icin ofisteki kucuk penceremi aralamis, once icimdeki duygularin coskusundan kalan kirintilar ile iki satir yazayim istiyorum.
cingenelerin bir atasozu varmis, kafanin ustunde dam yoksa mutlusun diye. sanirim hayatimizi dort duvar ve bir dam arasina hapsederek kendimize verdigimiz cezanin agirligini farketmiyoruz bile. ozgur gunler ve gelecekler umuduyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder